Suriye Krizi ve Güvenlik Tehditleri

PANEL | 25 MART 2016

Moderatör Talha KÖSE, SETA
Konuşmacılar
  • Maen TALLAA, Omran for Strategic Studies
  • Sasha AL ALOU,Omran for Strategic Studies
  • Can ACUN, SETA
  • Murat YEŞİLTAŞ, SETA

 

Suriye’de ve bölgede politik,ekonomik ve sosyal alanlarda karar alıcılara destek veren ve referans olan bir kurum olmak amacıyla Kasım 2013’te İstanbul’da kurulmuş olan bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi (OMRAN), Siyasal Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (SETA) ile  işbirliği çerçevesinde 25 Mart 2016 tarihinde ‘’SURİYE KRİZİ VE GÜVENLİK TEHDİTLERİ’’  konulu panel çalışmasını gerçekleştirmiştir.

Omran Merkezinin yıllık araştırmalarının bir özetini içeren; Suriyeli ve Türk yorumcularla fikir alışverişi ortamını desteklemek motivasyonlu panelimiz SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörlüğü’nden Talha Köse’nin moderatörlüğünde yürütülüp; Omran for Strategic Studies araştırmacısı Maen Tallaa, araştırma asistanı Sasha Al Alou ve SETA’dan Dış Politika Direktörlüğü’nden Can Acun ile Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş konuşmacı olarak yer aldı.

Omran for Strategic Studies araştırmacısı Maen Tallaa panelin ilk konuşmacıydı. Araştırmacı Main TALLA analiz çalışmasında, Suriye meselesinde güvenlik ve istikrar unsurlarının süreklilik arz eden bir probleme dönüştüğünü ve bu sorunun Suriye sınırlarını aşarak dışarıya sirayet etmeye aday olduğunu belirtir. Oysaki uluslararası siyasetçiler güvenlik ve istikrar denkleminde sorunların sebepleri ile uğraşmaları gerekirken sadece sonuçlarıyla ilgilenmekle yetinmişlerdir. Nitekim ülkedeki güvenlik ve istikrar sorunu Suriye krizinin bir dünya savaşına dönüşme tehlikesini tartışmaya açmıştır. Özellikle bölgesel güçlerin keskin çatışmaları, bu tehdit ve tehlikelerin yüksek düzeylere tırmanmasını körüklemektedir. Araştırmacı, Suriye meselesinde etkili uluslar arası ve bölgesel devletlerin çıkar, amaç, siyaset ve güvenlik stratejilerini inceleyip analiz etmektedir.

“Suriye’deki değişimlerin tüm dünyadaki güvenlik politikalarına etkisi vardır” diyerek sözlerine başlayan Tallaa, konuşmasına Amerikan politikalarında teröre karşı bir savaştan bahsedildiğine değinerek devam etti. Tallaa, Rusya’nın Suriye’den çekilmesiyle beraber, daha önce yaptığı müdahaleyle kazandığı konumu muhafaza ettiğinin altını çizdi. ABD ve Rusya’nın Suriye politikalarına değinen Tallaa, İran’ın Suriye’ye yönelik politikalarını irdeledi ve sözlerine İran projesinin Suriye’de değişmediğini ekledi. Daha sonra Körfez ülkelerinin Suriye krizine yönelik tutumundan bahseden Tallaa, “Körfez ülkelerinin Suriye’deki politikaları tepki olarak kalmış, fiile dönüşmemiştir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Panel, ikinci konuşmacı Sasha Al Alou ile devam etti. Araştırmacı Saşa El Alu terörizmin Suriye meselesindeki negatif etkisini analiz etmiştir. Araştırmacıya göre terörizm Suriye meselesini rayından saptırarak sürecin köklü değişimine yol açmıştır. Suriye denkleminde terörün yarattığı istikrarsız, sorun olmaktan çıkarılmış ve demokratik siyasal talebelerin aleyhine kullanılmaya başlanmıştır. Diğer yandan halkın haklı taleplerin önü kesilerek siyasal tartışmaların temel unsur haline getirilmiştir

Alou, konuşmasında daha çok Suriye’deki krizin 2011 yılındaki çıkış noktası olan halk hareketlerine ve uluslararası camianın bu soruna bakış açısına değindi. Suriye’deki halk hareketini İslamcıların yönettiği algısı yaratılmaya çalışıldığından bahseden Alou, uluslararası camianın yardımıyla Esed stratejisinin güçlendiğinin altını çizdi. Konuşmasında PYD’ye dair değerlendirmelere de yapan Alou, “Uluslararası camia PYD’ye büyük bir itibar gösterdi çünkü DAEŞ’e karşı savaştığı iddia edildi” tespitini yaparak sözlerini bitirdi.

Panel, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş’ın sunumuyla devam etti. Yeşiltaş, bölgesel güvenlik mimarisi kavramını açıklayarak sözlerine başladı. “Bölgesel güvenlik mimarisinden bahsederken bölgelerin kendine has coğrafi tanımlamalarından faydalanıyoruz” diyerek sunumunu sürdüren Yeşiltaş, Ortadoğu söz konusu olduğunda Suriye krizi nedeniyle negatif bir güvenlik mimarisinden bahsedebileceğimizin altını çizdi. Etnik ve mezhepsel, ayrıca topraksal güvenlik tehditlerinin Ortadoğu için söz konusu olduğunu belirten Yeşiltaş, buna ek olarak “Bugün uluslararası camia Ortadoğu’da güvenlik mimarisini kontrol edememektedir” vurgusunu yaptı. Bölge ülkelerinin yönetim zafiyetlerine de değinen Yeşiltaş, “Bölge ülkelerinin yönetişim sorunu yaşaması da Suriye krizini çözmekten uzaktır” diyerek sözlerini sona erdirdi.

Panelin son konuşmacısı SETA Dış Politika Direktörlüğü’nden Can Acun oldu. “11 Eylül saldırıları ve ABD’nin buna verdiği kontrolsüz yanıt bugünü açıklayacak bir tarihsel arka plan çiziyor” diyerek sözlerine başlayan Acun, hem Irak’ta hem de Afganistan’da yönetim aşınması olduğuna ve bölgede devlet dışı aktörlerin türediğine değindi. “Suriyeli Kürtlerin 2011 yılında Suriye’de muhalif hareketleri desteklemesi, Esed’i PKK kartını oynamaya itti” diyerek sözlerine devam eden Acun, YPG’nin DAİŞ ile mücadele adı altında bölgede bir kuşak oluşturmaya çalıştığının altını çizdi. “Cenevre sürecine YPG ve PYD’nin dahil olmasını Türkiye’nin önlemesi önemliydi” tespitiyle konuşmasını sona erdirdi.

Panel, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

Panelin dili Türkçe ve Arapça gerçekleştirilmiş olup, her iki dilden simültane tercüme hizmeti içermekte ve herkese açık katılım ile gerçekleşmiştir.

Giriş 2015 yılının Eylül ayında Şam yönetimine destek sağlamak amacıyla Suriye’ye müdahale eden Rusya, BM’nin…
Salı Kasım 26
Kategori  Raporlar 
Özet Bu bülten, 2024 yılı Ekim ayı içerisinde Suriye sahasında yaşanan en önemli siyasî ve…
Cuma Kasım 22
Kategori  Raporlar 
Giriş 2016 yılında Fırat Kalkanı Harekâtı ile kurulan ve daha sonra Zeytin Dalı ve Barış…
Salı Ekim 15
Kategori  Raporlar 
Özet Bu bülten, 2024 yılı Eylül ayı içerisinde Suriye sahasında yaşanan en önemli siyasî, askeri…
Cuma Ekim 11
Kategori  Raporlar